Kıbrıs’ın gizli bir toplumsal gerçekliğinin derinliklerinde
Niko Stelya
Kathimerini 10.8.2010
Özgürce konuşabilseler modern Kıbrıs tarihine yeni, farklı bir perspektiften ışık tutacaklardı. Onların anlatacakları, bizimle paylaşacakları hayat hikayeleri Kıbrıs’ta gizli bir toplumsal gerçekliliği gün yüzüne çıkaracaktı. Ancak onlar susmayı yeğlediler. Konuşsalar belki de sevdikleri insanlar tehlikelere maruz kalacaklardı. Böylece sessizlik içinde konuşma(ma)yı yeğlediler …
Güzeller güzele iki kadın… Toplum olaylarına bakış açıları çok özel… Capcanlı fikirleri ve hülyalarıyla bu adada hayat var dedirtiyorlar insana…
Birinci bayanın memleketi Güzelyurt (Morfu). Bugün 22 yaşında ve iki yaşında bir kız annesi. Ufak kızın babası bir zamanlar aşık olduğu kadını ve kızını bugün görmezden geliyor. Diğer bayan Antakya göçmeni. 16 yaşında zorla orta halli ve orta yaşlarda bir Kıbrıslı Türk ile evlendirildi. Birkaç ay süren evliliği sırasında tarifi zor şiddete maruz kaldı. Ayrılık sonrası ailesi kendisinden bir daha Türkiye’ye ayak basmamasını istedi. Böylelikle Kıbrıs’ta hayata mecbur kılınmış oldu.
22 yaşındaki Güzelyurtlu bayan geçtiğimiz yıllarda iş arayıp durdu. Amacı insan şerefiyle küçük kızını yaşatabilmekti. Bir ara güney Kıbrıs’ta bir Kıbrıslı Rum’un işyerinde iş tuttu. Ancak iş sahibi vücudu ve ruhu üzerinde cinsel istismar ve şiddet uygulamak isteyince işinden ayrılıp kuzeyin yolunu tuttu. Orada bir süre işsizlikle boğuştu. Ve nihayetinde sözüm ola kazinoların bir tanesinde iş tuttu. Orada Antakyalı arkadaşıyla tanıştı. İki genç kadın kısa sürede çok iyi arkadaş oldular.
İki arkadaş ilk zamanlarda gazinonun çeşitli departmanlarında çalıştılar. Derken bir gün karşılarına korumalı ve büyük göbekli bir adam bir teklifle çıktı. Ona göre kolay para kazanmanın bir yolu vardı… Fuhuş… İki kadın bu teklifi görmezden geldi. Ve birkaç hafta sonra işyeriyle ilişkileri kesiliverdi. İki genç kadın ve ufak kız çocuğu evsiz barksız kalmışlardı. Sığınacakları döküntü halinde bir haneleri vardı sadece… Doğru dürüst çatısı bile olmayan… İşte o gecekondu evde ufak kız çocuğu sıkça hastalanır oldu...
Toplumsal çıkmaz genç ruhları esir almıştı. Antakyalı bayan fazla dayanamadı. Gidip o göbekli beyin teklifine boyun eğdi. Hayatında yeni bir sayfa açılıyordu. Fuhuş… Antakyalı arkadaşın yeni istikametini güzeller güzeli Güzelyurtlu genç anne izledi… Fuhuş sektöründe geçen bir senenin ardından ellerine geçen pek bir şey yok… Ufak bir bütçeyle o gecekondunun damını tamir ettirebildiler… Sadece o kadar…
İki genç kadın yukarıdaki bilgileri bizlerle email yoluyla paylaştılar. Bu makaleyi yazarken kendilerinden izin istemiştim. Sağ olsunlar, o elleri öpülesi kadınlar bizi kırmadı. Buna karşın geniş bir röportaj teklifimi saygı dolu sözlerle geri çevirdiler. ‘Bugünün şartları buna uygun değil’ idi cevapları… Oysa bizimle paylaşacakları o kadar çok şey vardı ki… Kıbrıs’ta yeşil hat ve ulus – devlet çizgilerini önemsemeyen, onlarla adeta dalga geçen fuhuş tezgah pazarları, cinsel tatmini Kıbrıs’ın kuzeyinde arayan Kıbrıslı Rum aile babaları… Vs… Vs…
Onlar susmayı yeğledi. Aileleri için korkuları vardı. Seçimlerine sonsuz saygı duyuyoruz. Ne var ki suskun kalmaları Kıbrıs’ın bir gerçekliğine ilişkin bilinçli karartmanın devamı anlamına geldi… Bizi esasında üzen nokta bu…
Bizim dualarımız yeşil hattın diğer tarafında yaşam mücadelesi veren o şerefli Anadolu anneleriyle. Kıbrıs’ın fuhuş batağındaki mücadelelerinde onlar artık yalnız değil.
Benim kalbim o iki yaşındaki Kıbrıslı güzel için çarpıyor… O benim ve sizin kızınız. Hz. İsa’dan ve Hz. Muhammed’den bir kereliğine bir dileğim olsun: O kız kendisine ait olan bu topraklarda ve bu hayatta büyüsün ve mutlu olsun… O kız Kıbrıs’ta hayatın tadını çıkarsın…
No comments:
Post a Comment